Meme Kanserinde Tanı ve Tedaviler

MEME KANSERİNDE TANI YÖNTEMLERİ

1. Fizik muayene

2. Serolojik testler

3. Görüntüleme

4. Biyopsi - patolojik inceleme

5. Moleküler yöntemler, meme kanserinde radyolojik tanı yöntemleri

 

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Kullanım sırasına göre:

•  Mamografi (konvansiyonel, dijital, tomosentez)

•  Ultrasonografi (gri skala, renkli doppler, elastografi)

•  Magnetik rezonans görüntüleme

• Girişimsel radyoloji - görüntüleme yöntemleri rehberliğinde biyopsi veya tel ile lezyon işaretleme işlemleri

Mamografi

Mamografi, meme kanserini erken yakalamak için bilinen en etkili görüntüleme yöntemidir. Meme kanserinin erken tanınması, mortaliteyi yaklaşık % 30-50 arasında azaltmaktadır. Mamografi çekimi için ön hazırlığa gerek yoktur. Âdet bitimini takip eden hafta, meme hassasiyetinin en az olduğu zamandır. Bu nedenle bu aralıkta çekilmesi, ağrı daha az olacağı için önerilebilir. Görüntüyü etkileyebileceğinden koltuk altına losyon, deodorant gibi şeylerin sürülmemesi tavsiye edilir. Silikon implantı, mamografiye mani değildir. Çekimi yapan teknisyene implant olduğu belirtilmelidir. Doz ve pozisyondaki ayarlamalar, implanta göre değiştirilebilir. Silikon implantı olan hastalarda mamografiye, ultrasonografi eşlik etmelidir. Mamografi, tarama ve tanısal amaçlı kullanılabilir.

 

Meme kanseri tarama rehberi

Ulusal Meme Derneğinin 2010 yılında yayınladığı konsensüs raporuna ve Türk Radyoloji Derneği Tarama Rehberi’ne göre ülkemizde, 40-70 yaş arasının yılda bir kez mamografi çektirmesi tarama yöntemi olarak kabul görmüştür. 70 yaş üstünde ise hastanın mamografi çektirmesine mani bir hastalığı yok ise yılda bir veya iki yılda bir mamografi tetkiki yaptırması önerilir.

 

Mamografi niçin 40 yaş?

•  Meme kanseri riski yaşla birlikte artmaktadır.

• Meme kanserinin radyolojik olarak saptanabilirliği ile klinik olarak belirgin hâle gelmesi için geçen süre sojourn zaman olarak bilinir.

• Erken yaşlarda görülen meme kanserinde sojurn zamanı kısa olduğundan büyüme hızı daha fazladır.

Meme kanseri görülme ihtimali mevcuttur.

Taramada bazı özel durumlarda gerekirse ultrasonografi ve manyetik rezidans da eklenebilmektedir.

 

Mamografi çekimleri rutin olarak her iki meme için craniocaudal (CC) ve mediolateraloblik (MLO) olmak üzere iki pozisyonda yapılır. Gerekirse ek pozisyonlar alınabilir.

 

Teknik Doz

•  Mamografide 4 film için uygulanan ortalama doz 3-4 mSv’dir.

•  Doğadan 1 yılda alınan radyasyon dozuna eşittir.

 

Meme ultrasonografisi hangi durumlarda yapılır?

•  Meme dokusu yoğun kişilerde

•  Genç bir hastada, meme dokusunda palpasyonla bir sertlik hissedilmesi durumunda

•  Mamografide şüpheli görünen kitlelerin iç yapısını ve kontur özelliklerini daha net görmek amacıyla

 

Meme Ultrasonografisi

•  Tarama duyarlılığı düşüktür. %35-40

•  Tanısal duyarlılık ise yüksektir. %92

Meme ultrasonografisi için kullanılan cihazlar yüksek rezolusyonlu olmalıdır.

Renkli Doppler Ultrasonografi

Memede saptanan kitlelerin vasküler özelliklerini gösterir. Vasküler yapıdan zengin olan kitleler malignite yönünden şüphelidir.

 

Magnetik Resonans Görüntüleme (MRG)

Meme kanserini göstermede

•  Duyarlılık %85-100

•  Özgüllük %30-95

 

Meme MR, mamografi ve ultrasonografiden farklı olarak meme lezyonlarının şekil, kontur, boyut gibi morfolojik özelliklerine ilave olarak meme parankimi ve bu zemindeki kitle lezyonlarının perfüzyon karakteristiklerini fonksiyonları olarak göstermektedir.

 

Meme MR çekimi ideal dönem âdetin 5-12. günleri arasındadır. Âdet dönemi yapılan çekimlerde meme parankimi yoğun kontrast tutarak zemindeki olası kitle lezyonları gizlemektedir. Oral kontraseptif veya hormon replasman tedavisi kullanan olgularda meme MR çekimi ilaçların kesilmesini takiben 2-3 ay sonra yapılması uygundur. Meme MR kontrast madde enjeksiyonu öncesi veya sonrası yapılır. American Kanser Enstitüsü BRCA genleri açısından pozitif olan ya da 1. derece akrabasında BRCA geni taşıyan kişilerde yıllık MR yapılmasını önermektedir.

 

MRG Endikasyonları

•  Yüksek riskli hastalarda tarama amaçlı

•  Meme Ca tanısı almış kişilerde yayılımın değerlendirilmesi amacıyla

•  Operasyon ve radyoterapi sonrası skar ile nüks ayırımı için

•  İmplant meme değerlendirmesi

•  Yoğun meme dokusu nedeniyle tanıda güçlük varsa

•  Kemoterapiye yanıt değerlendirmek amacıyla

•  Primeri bilinmeyen aksiller metastazların değerlendirilmesinde

MEME KANSERİNDE GİRİŞİMSEL RADYOLOJİNİN YERİ NEDİR?

Meme biyopsileri, görüntüleme yöntemlerinde saptanan şüpheli bölgelere yapılır. Bu şüpheli bölgelerin sıklıkla elle muayenede karşılığı mevcut değildir. Radyolojik yöntemlerin (ultrasonografi, mamografi veya manyetik rezonans) rehberliğinde şüpheli bölgeden ıska geçmeden hastaya en az zarar verilecek şekilde yeterli miktarda doku veya hücre radyolog tarafından patolojik inceleme için çeşitli iğnelerle alınır. Histopatolojik durum gerektiren tanıda radyoloğun görevi hasta için en az zararı, patolog için en fazla bilgi veren biyopsi yolunu seçip uygulamaktır.

 

İnce iğne aspirasyon biyopsisi

Tru-cut biyopsi

Hem hasta hem hekim için biyopsisinde ultrasonografi, hem hasta hem hekim için en konforlu bir yöntem olması, radyasyon içermemesi, işlemin ekranda sürekli takip edilebilmesi nedeni ile tercih edilmektedir.

 

Biyopsi günü meme bölgesine deodorant, losyon veya parfüm uygulanmamalıdır. Anestetik maddelere karşı alerji varsa doktora söylenmelidir. Kan sulandırıcı kullanılıyorsa bunun 3 gün önceden bırakılması istenir. 

 

İşlemden önce biyopsi yapılacak bölge temizlenir ve sterilize edilir. Biyopsi yapılacak bölgeye lokal anestezi uygulanır. Biyopsi iğnesi, biyopsi yapılacak alana doğru ilerletilir. İnce iğne aspirasyon biyopsisi az miktar hücre almak amacıyla yapılır.  Alınan örnek, patolog tarafından incelenir, yeterli hücre varsa işlem sonlandırılır. İşlem yaklaşık 10-30 dakika sürer. İşlem sonrasında biyopsi yapılan lokalizasyona bası yapılır, dikiş gerektirmez.

 

Tru-cut (kalın iğne biyopsisi)

Örnek doku almak amacı ile yapılır. Kullanılan iğneler daha kalın olduğu için işlem yapılacak bölgeye küçük bir kesi uygulanır, dikiş gerektirmez. İşlemden sonra yara izi kalmaz. İşlem sonrasında günlük aktivitelere dönülebilir, kanama riski % 1’den azdır. Enfeksiyon riski % 0- 1’den daha azdır.

 

Vakum biyopsi

Vakum biyopsiler genellikle ultrasonografide görülmeyen tanı için daha fazla dokunun istendiği mikrokalsifikasyonların varlığında sterotaksik momografi sistemleri rehberliği ile veya sadece MR’da görülen lezyonlar için MR rehberliğinde kullanılmaktadır. Malzeme fiyatı diğer sistemlere göre daha yüksektir.

 

Tel ile işaretleme yöntemi ile lezyon işaretlenerek eksizyonu sterotaksi iki ayrı planda çekilen grafide bilgisayar yardımı ile lezyonun üçüncü boyutta lokalizasyonunu yapan bir sistemdir.

 

Sterotaksi rehberliğinde sonografide gözükmeyen, sadece mamografide gözüken lezyonların veya çok küçük lezyonların lokalize edilerek biyopsisi ve işaretlenmesi mümkün olmaktadır.

* OECD ülkelerinin üniversite mezunlarının dakika başına okuyabildiği kelime sayısı baz alınmıştır.
 
EN AR RU FR